IMCET 2022 Antalya'da devam ediyor
TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından 22 - 25 Mart tarihleri arasında düzenlenen 27. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi IMCET- 2022 Antalya’da devam ediyor.
Elli yılı aşkın bir süredir düzenlenmekte olan Türkiye’nin bu en büyük madencilik etkinliklerinden olan ve Türkiye Madenciler Derneği’nin (TMD) de destekçileri arasında yer aldığı IMCET – 2022’de dünyanın çeşitli ülkelerinden uzmanlar, bilim insanları ve sektör temsilcileri madencilikle ilgili sorunlar ve çözüm önerilerini, bilimsel, teknik, çevresel ve toplumsal boyutlarıyla ele alınacak.
Toplantının açılışında konuşan TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel, “Yaşadığımız yüzyılda nüfusun artması, mineral kaynakların azalması nedeniyle madencilik sektörünün önemi artarak devam etmektedir. Ancak milyonlarca yılda oluşmakta olan bu kaynakların üzerinde bulunan halkların ve gelecek nesillerin hak sahibi olduklarını da asla aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir” dedi.
“Madencilik; uzun erimli planlamalara ve politikalara dayalı yürütülmeli”
Her ekonomik faaliyetin doğaya, kültürel ve tabi varlıklara karşı olumsuz etkileri olduğu gibi madenciliğinde bu alanda olumsuz etkileri bulunduğuna işaret eden Yüksel, şunları söyledi:
“Bu sorunların çözümü için tüm sektörlerde ve madencilikte mühendislik bilim ve tekniğine uygun çalışmalar yürütülmesi gerekmektedir. Bu sorundan yola çıkarak hiçbir sektör diğerine göre öncelikli olmayıp kamusal fayda ilkesinden asla vazgeçmeyerek üretim faaliyetlerinin tüm sektörlerde bilimin ve tekniğin ışığında yürütülmesi gerekmektedir. Madencilik; özellikleri nedeniyle uzun erimli planlamalara ve politikalara dayalı yürütülmelidir. Ancak ülkemizde bunu başarmış değiliz. Bu nedenle de madencilik sektörü önünü göremez, üretim yapamaz hale gelmiş olup kamuoyunda tartışılır duruma gelmiştir. Kamuoyunun düşünceleri ve talepleri değerlidir. Bu nedenle yetkililer tarafından dikkate alınmalıdır. Madencilik ile birlikte tüm üretim sektörlerinde planlamalar ve politikalar başta meslek odaları, sendikalar, üniversiteler olmak üzere toplumun ve sektörlerin görüşleri alınarak oluşturulmalı, mevzuat düzenlemeleri bu görüşlere göre yapılmalıdır. Odamız, ülkemizde bilim ve tekniğe uygun, kamu yararı doğrultusunda, yöre halkı ile barışık, çevreyle uyumlu ve ülke çıkarlarını gözeten madencilik çalışmalarını geçmişte olduğu gibi gelecekte de taviz vermeden yürütmeye devam edecektir.”
“Sektör siyasete malzeme edilmemeli”
Etkinliğin açılışında konuşan Türkiye Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Emiroğlu da, dış ticaret açığının en önemli kaynağının enerji hammaddeleri ile maden ve metallerin ithalatı olduğunu belirterek, “Bu açığı azaltmanın yolu da, ülkemizin maden varlıklarının aranması, bulunması ve işletilmesinden geçiyor. İşte bu yüzden madenciliğe gereken önem verilmeli, sektörün önü açılmalı ve artık taşınamayacak kadar ağır hale gelen yükleri hafifletilmeli. Madenciliğe yönelik strateji ve politikalar, stratejiler partiler üstü bir anlayışla ele alınarak oluşturulmalı, sektörümüz siyasete malzeme edilmemeli” dedi.
Türkiye’nin sahip olduğu maden potansiyelinin göz önünde bulundurulduğunda sektör olarak ulaşılan noktayı yeterli görmediklerini anlatan Emiroğlu, “Sektörün önündeki engellerin kaldırılıp, yatırım ortamının iyileştirilmesi halinde ülkemiz madencilik sektörünün çok daha iyi noktalara ulaşacağından en küçük şüphem yok. Çünkü bunu gerçekleştirecek bilgi, deneyim, kaynak ve potansiyele sahibiz” şeklinde konuştu.