"Güzel Rehabilitasyon Örneklerine Sahip Çıkmalıyız"

Madenlerin milyonlarca yılda oluştuğu ve madenin nerede ise keşfedildiği yerden çıkarmak gerektiğini anlatan Türkiye Madenciler Derneği (TMD) 2. Başkanı Mehmet Yılmaz, “Madeni bulunduğu yerden çıkardıktan sonra o alanı ıslah ederek yeniden doğaya kazandırabiliriz. Bu konuda dünyada ve ülkemizde güzel örnekler olduğu gibi maalesef kötü örnekler de bulunmaktadır. Güzel örneklere sahip çıkıp kötü örneklere ise her türlü yasal yaptırımın uygulanmasını sağlamak zorundayız” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü ve Orman Mühendisleri Odası koordinasyonunda düzenlenen Orman ve Ekosistem Zirvesi ile Fuarı, 10-13 Kasım 2022 tarihlerinde ATO Congresium Ankara’da gerçekleştirildi.

Orman ve Ekosistem Zirvesi ile Fuarı’nın açılış programına katılan Tarım Ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, ormanların korunması gerektiğine vurgu yaptı. Bakan Kirişci, şunları kaydetti:

“2019 yılından beri ülke olarak son 20 yılda 2 milyon hektarın üzerinde bir alanda 6 milyarın üzerinde fidanı dikerek kendi orman alanını genişleten Avrupa'da birinci, dünyada 4'üncü ülke olsak da bu yeterli değil. İş birliğinin genişletilmesi gerekir.”

“Bu yıl 12 bin 384 hektar alan yandı”

Orman yangınlarıyla mücadele çalışmalarına da değinen Kirişci, bir ağacın bile yanmasına tahammüllerinin olmadığını söyleyerek, “Bu yıl 2 bin 43 yangında, 12 bin 384 hektar alanda bu yangınları söndürmüş olduk. Bu alanları belki yangında kaybettik ama buraların yeniden kazandırılması çalışmalarımız da hızlıca başladı. Orman aslında insanın desteğine ihtiyaç duymayan bir yeşil vatan. Ama bu yeşil vatan değişen dünyada maalesef insanın desteğine ihtiyaç duyar hale gelmiştir. Gerek insan kaynağı gerek teknoloji diğer etki ve katkılarımız ile geçen yıl 140 bin hektara ulaşan yanan alanları bu yıl 12 bin 384 hektar alanda tutmuş olduk. Bir ağacımızın bile yanmasına tahammülümüz yok. Biz bunların yerine yenilerini dikmiş olsak da bunlara zarar gelsin istemiyoruz ama bir şekilde oluyor. Bize düşen tedbirleri alarak hayata geçirmek” diye konuştu.

TMD’den ‘maden sahalarının rehabilitasyonu’ sunumu

Etkinliğin son gününde TMD tarafından ‘Maden Sahalarının Rehabilitasyonu’ başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Panelde madencilikte iyi rehabilitasyon örnekleri katılımcılara gösterilerek, çevreye duyarlı madencilik yapılabileceğine dikkat çekildi.  

Panelin açılışında konuşan TMD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Emiroğlu, madenciliğin tarihin en eski sektörü olduğuna dikkat çekerek, “Madenler yaşamımızın ayrılmaz bir parçası, günlük hayatımızın her alanında varlar. Madenler olmasaydı bugünkü modern yaşam da olmazdı. Öte yandan sanayilerimizin hammaddesini oluşturan madenler ülke ekonomimizin de itici gücünü oluşturuyor. Madenler işletilmezse, madenlerin hammadde olarak kullanıldığı sanayiler durur; hammaddesini ithal etmek zorunda kalır ve sanayicilerimiz uluslararası arenada rekabet gücünü kaybeder” dedi.

“Sürdürülebilir ve sorumlu madencilik anlayışı ile hareket ediyoruz”

Madencilerin önemli bir bölümünün ‘önce insan ve çevre, sonra madencilik’ diyen bir anlayışla hareket ettiğini anlatan Emiroğlu, “Bu amaçla TMD olarak Sorumlu Madencilik İnisiyatifini başlattık. Tüm madencilik faaliyetlerinin ‘sürdürülebilir ve sorumlu madencilik’ anlayışı ile, destekçisi olduğumuz ‘insanı ve çevreyi önceleyen’ uygulamalarla gerçekleştirilmesini ve toplum yararına sunulmasını önemsiyor ve bu doğrultuda çalışmalar yürütüyoruz” şeklinde konuştu.

Önümüzdeki dönem yeşil dönüşüm için daha fazla madene ve özellikle de nadir toprak elementlerine ihtiyaç duyulacağını ifade eden Emiroğlu, “Bu da gelecekte madenlerin önemini kat be kat artıracaktır. Madenler de bizim çevre de bizim. Maden ve çevre arasındaki dengeyi bularak yeraltı zenginliklerimizi ülke ekonomisine kazandırmak zorundayız” diye konuştu. 

“İyi örnekleri artırmalıyız”

TMD 2. Başkanı Mehmet Yılmaz da, ‘Maden Sahalarının Rehabilitasyonu’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Madencilik faaliyetlerinin insan ve çevre odaklı yürütülmesinin önemine dikkat çeken Yılmaz, “İşçilerimizi sağ salim evlerine gönderemezsek, çevreyi orijinal halinden daha iyi hale getiremezsek istediğimiz kadar maden çıkaralım, bunun hiçbir anlamı olmaz. Bugün burada sizlerle iyi rehabilitasyon örneklerini paylaşacağım. Çünkü iyi örneklerin sayısını artırıp, görünür hale getirirsek kötü örnekler kendilerinden utanır hale gelirler” dedi. 

“Madencilik, ormanların sürdürülebilirliği için önemli”

Madencilik ve ormanların iç içe ve dost olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Petrol, doğal gaz ve kömür çıkarılıp insanlığın kullanımına sunulmasaydı herhalde dünyada ağaç kalmazdı. Çünkü bunların ikamesi sadece odun kullanımıyla mümkün olabilecekti. Dolayısıyla biz madenciliğin, ormanların sürdürülebilirliği için önemli olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu. 

Öte yandan ülkenin dışa bağımlılıktan kurtarılması, hammadde ihtiyacının kendi kaynaklarından karşılanabilmesi için madenciliğin geliştirilmesinin bir zorunluluk olduğunu ifade eden Yılmaz, Türkiye’nin gerçekten çok büyük bir maden potansiyeli olduğunu söyledi. 

“Türkiye yüz ölçümünün sadece binde 1’inde madencilik yapılıyor”

Türkiye’nin yüz ölçümünün sadece binde 1’inde madencilik faaliyeti yapılarak sanayi ve vatandaşların maden ihtiyaçlarının karşılandığı bilgisini veren Yılmaz, şöyle devam etti:

“Yani diğer sektörlerle kıyaslanamayacak kadar az oranda ülkemizin yüzölçümünü kullanıyoruz. Yine MAPEG’in verilerine göre orman alanlarının sadece binde 3’ünü madencilik amaçlı geçici olarak kullanıyoruz. 2022 itibariyle MAPEG’ten 14 bin 758 adet maden ruhsatı alınmış. Bunların 5 bini arama ruhsatı, yaklaşık 9 bini ise işletme ruhsatı. Ancak işletme ruhsatı almak orada maden işletmesi yapıldığı anlamına gelmiyor. Ayrıca işletme izninizin olması da gerekiyor. Ancak işletme iznini aldıktan sonra o bölgede yerkabuğunu delmeye başlayabiliyorsunuz. Dolayısıyla 9 bin 727 işletme ruhsatından sadece 7 bin 490’ı işletme iznine sahip. İşletme iznine sahip bu ruhsatların da 6 bin 500’ünde fiili olarak madencilik faaliyeti yürütülüyor. Yani Türkiye’nin tamamının madenciliğe açıldığı ve her yerde madencilik yapıldığı iddiaları gerçeği yansıtmıyor.” 

“Güzel örneklere sahip çıkmalıyız”

Madenlerin milyonlarca yılda oluştuğu ve madenin nerede ise keşfedildiği yerden çıkarmak gerektiğini anlatan Yılmaz, “Madeni bulunduğu yerden çıkardıktan sonra o alanı ıslah ederek yeniden doğaya kazandırabiliriz. Bu konuda dünyada ve ülkemizde güzel örnekler olduğu gibi maalesef kötü örnekler de bulunmaktadır. Güzel örneklere sahip çıkıp kötü örneklere ise her türlü yasal yaptırımın uygulanmasını sağlamak zorundayız” dedi.

Türkiye’nin bugün için bilinen maden varlığının yaklaşık 3,5 trilyon dolar olduğunu kaydeden Yılmaz, “Bunun 275 milyar doları bugün için bilinen altın rezervidir. Sanayimizin ve vatandaşlarımızın maden ihtiyaçlarını ‘önce insan ve çevre, sonra madencilik kültürü” ile karşılamak sorumlu madenciliğin bir gereğidir” şeklinde konuştu.